Her yol mübah

İstediğini ele de edene kadar her yol Mübahat mıdır.İşte o konuda bende emin değilim her insanın doğrusu yanlışı kendine.Bu yazıyı yazıyor olmamın amacı insan oğlunun artık zıvanadan çıkmışlığı dır. Nedir derdiniz bilmiyorum ki her yola gider hale geldik toplum olarak.nereye gidiyorsunuz hey size diyorum gittiğiniz yol yol değil yediğiniz halt yemek değil.Ne oldunuz yahu menfaatleriniz için ruhunuza da para verseler satılık ruh var diye bütün İnternet sitelerinde ilanınız çıkacak.siz her ihtimale karşı koyun isterseniz onu da alacak biri olur satan olduktan sonra.Ya da menfaat varsa işin ucunda her şeyi yaparız dimi çünkü bir kere elde etmeyi kafaya koyduysak her şey Mübah olur o yolda.

Kendi düşümdeki asil,Bir yerlerde figüran

Rüyalarımdaki asil ,soylu bir merdivende başka bir asil ile muhabbet de elimde dönemin co hoş bir şemsiyesi var etrafında pembe fırfırlar mevcut etraf oldukça kalabalık.Muhabbet çok koyu bir an başımı kaldırıyor ve bakıyorum kalabalığa doğru sonra tekrar koyu olan muhabbete dönüyorum.Yaşadığım sadece ayak üstü muhabbet ama saniyeler sonra başka birinin düşündeki figürandan başkası olmadığımı fark ediyorum.Evet kendi asiliğim başkasının beni bir figüran olarak yorumlamasıyla son buluyor. Asiliğim bile bundan ibaretmiş.

sokak

Sokak sessiz gecenin bir saati,kaç bilmiyorum kolumda bir saat yok zaten telefonum desem içtiğim içkiden midir nedir çantamda bulamadım hala.Yürüyorum sokak ne kadar yokuş biraz nefes almak için duruyorum bir sigara daha yakıyorum.Nereye gideceğimi düşünen bir kafadayım.Ama düşünmek yetmiyor yola koyuluyorum nereye gittiğimi bilmeden birkaç adım daha ilerleyip sendeliyorum.Duruyorum olduğum yere çöküyorum ben bulunduğum sokak sessizlik ve uzaktan duyulan araçların eksoz gürültüleri var sadece.Hafiften bir kadın sesi duyuyorum bir serzenişte.Oturduğum yerde düşünüyorum ne farkım var bu boş sokaktan diye
boş bomboş yaşanmışlıkları yalan olup kendini boş sokaklara bırakmış ne yöne bile gidemeyeceğini bilmeyen ben olmuşum.Kalkıyorum duvardan tutunarak ellerim ıslanıyor duvarın üzerindeki sudan o halde bile kızıp söylene biliyorum.Yola devam etmek zor geliyor evlerden birinin kapısını çalıyorum.Kapıyı açan yok sabahın bu saatinde kim neden bana kapıyı açsın ki ben de olsam açmam öl geber pislik ne olduğun belli bile değil seni neden eve alsın ki diyorum kendi kendime kızarak.Yola koyuluyorum zor bela bir caddeye atıyorum kendimi.Bir taksi bulup cebimdeki son parayla beni eve at diyorum ama sızıp yolu tarif edemiyorum adamında beni saatlerce dolandıracak hali yok ya kendimi bir karakolun soğuk sandalyesinde otururken buluyorum.Ayık kafayla kendime küfrediyorum.Hayatımın anlamsız yanına kızıp evin yolunu tutuyorum.

garip

Bu gün düşünürken başka bir beni daha keşfettim.Saçma sapan hikayeler yazmaya karar verdim.Bu hikayelerin gerçekle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.o yüzden sakın gerçeklik payı var gibi yorumlanmasın yarından itibaren bunları sizlerle paylaşmaya başlayacağım.